Kurumların her fırsatta kendini övdüğü ve bence yanlış algıladığı bir konu, kurum kültürü. Masa tenisi, bilardo, oyun veya uyku odaları gibi imkanlar çalışan mutluluğunu veya kurum kültürünü belirleyen etkenler değil maalesef. Rutin olarak çalışanlara verilen hediyeler, düzenlenen etkinlikler de güzel artılar, ancak yine de kurum kültürünü oluşturmaya yetmezler. Bu imkanlar motivasyonu etkileyen faktörler olsa da bunlarla sağlam bir kültür yapılandırdığını düşünen şirketler kanımca işin biraz kolayına kaçıyorlar.
Kurum kültürünü belirleyen temel noktalar, yukarıdan aşağıya, tüm çalışanların iletişim, davranış ve tutumlarıdır. İnsan faktörü kültürün temelini oluşturur.
Kurum kültürü;
Takım arkadaşların veya yöneticin başka bir ofiste çalışmasına rağmen sesinin duyulduğunu, değer gördüğünü ve anlaşıldığını hissetmektir.
İletişimin takımlar ve yönetici arasında şeffaf olması, herkesin kendini grubun bir parçası hissetmesidir.
Yöneticilerin ulaşılabilir olması ve kendini görünmez duvarların ardında saklamadan, birebir çalışanlarla etkileşimde bulunmasıdır.
İş veya özel hayatta sorunun olduğunda bunu çekinmeden dile getirebilmek ve takımda desteklendiğini bilmektir.
Takım arkadaşlarının başarısını engellemek veya iş yüklerini artırmak yerine, zor anlarda destek olmaktır.
Kurum kültürü her şeyden önce insandır. İyi bir kültürü iç dinamikler tetikler, belli bir üniversite mezunu çalışanlar ve sosyal imkanlar güzel artılar ama bir grupta takım çalışması, destek ve iletişim daha da önemli. Bu yüzden mezun olunan okuldan veya iyi bir özgeçmişten çok, kişilerin sosyal veya duygusal değerlerine öncelik verilmeli. Çalışanlar kurumun kültürüdür.